Saint Art: Aralık 2010

Teneffüs Zamanı :D

İş çıkışı günün stresini atmak, hayatınızın rutin gidişine bir yenilik katmak için sizleri atölyemize, bizimle birlikte heykel çalışmaya bekliyoruz.

Heykel derslerimiz çamur ve yardımcı malzemeleri kullanarak katılımcının çalışmalar sırasında ortaya çıkan yönelimlerine göre (heykel, rölyef, maske, işlevsel obje tasarımı...vb.) şekillenecektir.

Düzenleyeceğimiz karma ve kişisel sergilerle çalışmalarınızı dostlarınıza ve ilgilenenlere tanıtma olanağı sağlıyoruz.

Hafta içi: Salı günü, 19.00-21.00 (17.00 den itibaren atölye sizin kullanımınıza uygun olacaktır.)
Hafta sonu: Cumartesi günü, 10.30-12.30 (siz çalışmanıza 14.30 a kadar devam edebilirsiniz.)

Haftada 1 gün- ayda 8 saatlik ders ücreti: 250 lira
Haftada 2 gün- ayda 16 saatlik ders ücreti: 400 lira

Farklı katılımcıları da içine alan bir grup olarak, ayda bir gün yapacağımız doğadan etütler (park-cami-meydan...vb.) ve desen (müzelerde ustalardan kopya) sanat gezilerine de katılabilirsiniz. Bu gezilerle ilgili bilgi almak ve katılmak için sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Atölye Adresi: Kumbaracı Yokuşu,
Gezici Apt. No :16B
Beyoğlu-İstanbul
Tel: 05327302267
Web: http://saintartatelier.blogspot.com/

HALE YİĞİT

1982 yılında Kozan’da doğdum. 2000 yılında Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi'nden, 2006 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü'nden mezun oldum. Bitirme ödevi olarak Bilge Karasu'nun 'Avından El Alan' adlı öyküsünü fotoğrafladım. Fotoroman haline getirip, kitap olarak bastım. 2008-2009 yılları arasında fotoğrafçı Fethi İzan’a ait Utopia Fotoğrafçılık’ da fotoğraf asistanı ve Photoshop operatörü olarak çalıştım. 2009 yılında Galata Fotoğrafhanesi Fotoğraf Akademisi Belgesel Fotoğraf bölümüne girdim. Burada Hollandalı fotoğrafçı Arjen Zwart‘ın ve Noor Photos fotoğrafçılarından Kadir Van Lohuizen’in workshoplarına katıldm. Haziran 2010’da ‘Haydarpaşa Gebze Banliyö Tren Hattı: Haydarpaşa- Gebze Banliyö Tren Hattı’nın Yolcular İçin Önemi’ adlı foto-röportajımla akademiden mezun oldum. 2010 senesinde 3 arkadaş St.Art Atölye' yi kurduk. Atölyede kendime ait karanlık odamda, çektiğim fotoğrafların hem film, hem de kart banyosunu yaparak fotoğraf hayatımı devam ettiriyorum.

İşlerimle Katıldığım Sergiler ve Dergiler:

2004 Bilgi üniversitesi VCD bölümü yıl sonu sergisi Track'04
2005 Bilgi üniversitesi VCD bölümü yıl sonu sergisi Track'05
2006 Bilgi üniversitesi VCD bölümü yıl sonu sergisi Track'06
2010 Galata Fotoğrafhanesi Fotoğraf Akademisi Sergisi
2007 ‘Bak’ Dergisi’ nin ‘Dream’ konulu. 7. Sayısı
2010 Fotoğraf Notları 4. Sayısı

Fotoğraflar

. N O K T A ..

Arapça nokta; küçük parça, iş, mesele, mekan, saha anlamlarına karşılık gelen bir kelime. Tasavvufta nokta harflerin başlangıcı ve sonudur. Harflerin hepsi, noktanın yayılmasından meydana gelir, bu bakımdan harflerin hepsi, noktada(n)dır. Bütün harfler, noktadan ibarettir.

Kur’an, nokta ile başlar. Bu nokta her şeyin içinde olduğu tohum anlamında olduğu gibi; Mutlak varlığın bilinmesi için, ortaya çıkarılan yokluk anlamındadır. Mevcudatın tümü, içinde yokluk mefhumu olan noktadır. Nokta, tüm varlıkların kendisi ve özetidir. İlmin başı noktadır. Nokta konulmuştur ki bununla varlık bilinsin. Herşeyin anlamı bu noktada mevcuttur.

SEMRA YEŞİL

1982 yılında Tunceli’de doğdu. Lise eğitimini Ordu’da tamamladı. Üniversite eğitimi için İstanbul’a geldi. 2005 yılında İstanbul Üniversitesi Kimya Bölümünden mezun oldu. Halen bir fabrikada kimyager olarak çalışmakta. 2008 yılında fotoğrafa başladı. Özgür Üniversitede Gençer Yurttaş eşliğinde yürütülen foto-röportaj atölyesine katıldı. Yaklaşık 8 ay süren bir eğitimin sonunda fotoğraf, hayatının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. 2009 yılında Galata Fotoğrafhanesi Fotoğraf Akademisi Belgesel Fotoğraf bölümüne girdi. Burada birçok önemli fotoğrafçının atölyelerine katıldı. Haziran 2010'da mezun oldu. Ekim 2010'da akademi tarafından açılan sergiye ‘Maden Mahallesi: Susuz Geçen Otuz Yıl’ fotoröpotajıyla katıldı. Halen kentsel dönüşüm tehtidi altında olan mahalleleri belgelemektedir.

Fotoğraflar

Büyük Valide Han

1651 yılında IV. Murat’ın annesi Kösem Mahpeyker Valide Sultan tarafından Üsküdar’da yaptırılan Çinili Camii’nin vakfiyesi olarak inşa ettirilmiştir.

İstanbul’da Tarihi Yarımada’da, Eminönü ilçesine bağlı Çakmakçılar Yokuşu’nun Hanlar Bölgesi’nde yer almaktadır. Osmanlı Dönemi’nde kervansaray olarak kullanılan BVH, şimdi çok faal olmamakla birlikte atölye ve toptan satış amaçlı kullanılmaktadır.Tarihi yapısının yanında güzel İstanbul manzarasıyla turistlerin ilgisini çekmektedir. Eskiden günümüze gelmiş bir gelenek olan odabaşılık da yapılmaktadır.Hanın zemin katında tekstil toptancıları, üst katında ise dokuma, gümüş ve metal gibi atölyeler vardır.Hangi kapısından girerseniz girin, geçilen her koridorda hanın terkedilmişliği hissediliyor.

30 yıl öncesine kadar makine seslerinden koridorlarında konuşmaların duyulmadığı BVH, atlattığı ekonomik krizler sebebiyle sessizliğe gömülüyor. Hanın bir dönemine damgasını vurmuş tekstil ve metal işlerinin birçoğu, teknolojik gelişmeler ve talebin azalmasıyla büyük ölçüde son buluyor. İthal ürünlerin tercih edilmesi ve daha ucuz üretim imkanlarının da bulunmasıyla iş gücünü iyice kaybeden hanın, meydana bakan ikinci avlusunda bile boş dükkanlar bulunmakta.

Topkapı Bit Pazarı

İstanbul`un en eski bit pazarlarından biri olan Topkapı eskici pazarı, modernleşen semtle uyumunu kaybedince surların kuytu bölümlerine tutunmaya başladı. Pazar esnafı Edirnekapı`da Topkapı Surları`nın çeperlediği bir bölümde `görünmez` bir pazar kuruyor. Pazarda, işe yaramaz denilerek çöplere atılan elektronik eşyadan, su tesisatı malzemelerine, ayakkabıya ve elbiseye kadar eski olan her şeyi bulmak mümkün. 04.00`te geliyorlar Cumartesi`yi Pazar`a bağlayan sabah saat 04.00`ten başlayarak satıcılar sessiz bir şekilde surların bu kuytuluğuna geliyorlar. Burada yıllardır bu pazarın müdavimleri olan müşteriler onları karşılıyor.

Maden Mahallesi-Dereiçi Sokak

Susuz Geçen Otuz Yıl

Sarıyer- Maden mahallesi - Dereiçi sokak, Anadolunun dört bir yanından ekonomik ve sosyal baskılar sonucu büyükşehire göç etmek zorunda kalmış, iki bin kişinin barındığı bir yer. Maden mahallesi, Kars mahallesi olarak da biliniyor. Ağırlıklı Kars , Sivas , Trabzon , Bayburt ve Tunceli’ den göç almış olan sokak, otuz yıl önce oluşmuş. Dereiçi sokak Kilyos’tan Sarıyer’e bağlanan daracık bir yol. Bu yolda kurulmuş olan mahallede dört yüze yakın ev bulunmakta . Mahallenin kurulduğu günden beri su hattı ve kanalizasyonu olmamış. Sokağın sonunda ve başında villalar bulunuyor. Havuzlu villaları, sokaktan yedi metrelik bir duvar ayırıyor.

Şu aralar Maden mahallesi, İstanbul trafik sorununa sözde çözüm olması için yapılan Sarıyer Çırçır Deresi ve Çayırbaşı arasından geçecek olan Karayolu Tüneli Projesi nedeniyle yıkım tehlikesi içinde. Karayolu Tüneli Projesi'nin hayata geçirilmesi ile evlerinin yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya bırakılacağını öğrenen mahalle sakinleri plana itiraz etti. Su hakları için mücadele ederlerken şimdi de barınma hakları için mücadele ediyorlar.

Zorunlu göç politikaları ve ekonomik sebepler yüzünden bulundukları coğrafyadan koparılıp bu gibi yerlerde yaşamak zorunda bırakılan bu insanların, hayat koşullarının zorlukları yanında kentsel dönüşüm politikalarıyla da yaşam standartları zorlaştırılmaktadır.